Arşiv 31 Ekim 2019

İzmir’de Şehir Tiyatroları Açılacak

İzmir yakın bir gelecekte şehir tiyatrosuna kavuşacak. İzmir Büyükşehir Belediye  Başkanı Tunç Soyer, “Hem şehir tiyatrolarını kuracağız hem özel tiyatroları destekleyeceğiz. 1 milyon tiyatro izleyicisine ulaşmayı hedefliyoruz” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Hem şehir tiyatrolarını kuracağız hem özel tiyatroları destekleyeceğiz. 1 milyon tiyatro izleyicisine ulaşmayı hedefliyoruz” dedi.

İLK DİJİTAL KÜTÜPHANE AÇILDI İZMİR’DE

Türkçe, Çin, Aç tabanlarının kullanıldığı dijital kütüphane açıldı. Proje yönetmeni Serdar Katipoğlu, İnternetin olduğu her yerde Şato Kütüphanesi’ne ulaşılabileceğini belirterek, “Toplumdaki kültürel fark ortadan kalkacak. Yaşlıyla genç arasında fark kalmayacak” dedi.

Yönetmen Ferzan Özpetek’e İtalya’da Devlet Nişanı Verildi

İtalya’da yaşayan Türk yönetmen Ferzan Özpetek, İtalya Cumhuriyeti Liyakat Nişanı “Commendatore”ye layık görüldü.

AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella’nın 2 Haziran 2019 tarihli kararnamesi uyarınca ünlü yönetmen, İtalyan devlet nişanlarının üçüncü derecesi olan “Commendatore” (Komutan) nişanıyla onurlandırılacak.

Özpetek’in nişanını 4 Kasım Pazartesi günü Roma Valiliği’nde düzenlenecek törenle alacağı öğrenildi.
Bugüne kadar çektiği 12 filmle, İtalya ve Türkiye’de önemli bir seyirci kitlesine hitap eden Özpetek, dünya genelindeki film festivallerinin de yoğun ilgi gösterdiği yönetmenler arasında yer alıyor.

Ferzan Özpetek, 2008 yılında da dönemin İtalya Cumhurbaşkanı Giorgio Napolitano tarafından insanlık ve çevreciliğe yaptığı hizmetlerden dolayı; “Stella di Solidarieta” (Dayanışma Yıldızı) yüksek liyakat nişanına layık görülmüştü.

İstanbul Şehir Tiyatroları’na Mehmet Ergen atandı

İBB Şehir Tiyatroları’nda 2016’dan bu yana genel sanat yönetmenliğini görevini yürüten Nejat Uygur’un oğlu tiyatro sanatçısı Süha Uygur’un boşalan yerinde, sanat hayatına yaklaşık 30 yıldır Londra’da sürdüren Mehmet Ergen görev alacak.

MEHMET ERGEN KİMDİR?

Aralarında Afife Jale, Time Out” ve “Peter Brook Empty Space”in bulunduğu birçok ödülün sahibi Ergen, 1988’de Londra’da tiyatroya başladı ve bugüne kadar “Arcola Theatre”, “Grimeborn Opera Festival Battersea Arts Centre” ve “Southwark Playhouse” tiyatrolarının kuruculuğunu, yapımcılığını ve genel sanat yönetmenliğini üstlendi.

BBC ve Royal Court Theatre’da jüri üyeliği ve metin danışmanlığı da yapan Ergen, Türkiye’de ise Akbank Sanat bünyesinde Yeni Kuşak Tiyatro’nun kuruculuğunu ve sanat yönetmenliğini, Nilüfer Sanat Tiyatrosu’nun sanat yönetmenliğini, Türkiye’nin ilk ve en kapsamlı oyun yazarlığı projesi Oyun Yaz’ın kuruculuğunu ve sanat yönetmenliğini gerçekleştirdi.
Talimhane Tiyatrosu’nun da kuruculuğunu ve sanat yönetmenliğini yapan Ergen’in Türkiye’de sahnelediği oyunlar arasında, Zorlu PSM’de halen oynamaya devam eden “Damdaki Kemancı” ile “Gerçek” ve “Önce Bir Boşluk Oldu Kalp Gidince Ama Şimdi İyi”, “Oyunun Oyunu”, “Yaban”, “Kökler”, “Kuru Gürültü”, “İnishmorelu Yüzbaşı”, “İki Hayat” ve “Aşk Delisi” yer alıyor.

Almanya, İrlanda, İsviçre, Belçika, Hollanda, İsrail ve Kanada’da da birçok oyun, müzikal ve opera sahneleyen Ergen’in yönetmenliğini üstlendiği eserler aynı zamanda İngiltere’de New Wolsey Theatre, Quays Theatre, The Lowry, Marlowe Theatre, Grand Opera House, Alhambra Theatre, Oxford Playhouse, Liverpool Playhouse gibi sahnelerde gösterime girdi.
Tiyatro yönetmenliğinin yanı sıra birçok çağdaş ve klasik oyunu Türkçe’ye çeviren Mehmet Ergen aynı zamanda yurt içi ve yurt dışında birçok üniversitede eğitmenlik yaptı.

Eskişehir’de Festival Rezaleti

Eskişehir’de Anadolu Üniversitesi’nin bu yıl ilk kez düzenlediği Uluslararası Tiyatro Festivali’nin açılış oyununda son dakikada tüm koltuklar protokole ayrıldı, günler öncesinden bilet alan öğrenciler salona alınmadı.

18 Ekim-9 Kasım tarihleri arasında düzenlenen Anadolu Üniversitesi Uluslararası Tiyatro Festivali’nin açılış oyunu “Arzu Tramvayı”na öğrencilerin alınmaması büyük protestolarla karşılandı.
Günler öncesinden ilk gösterim için bilet alan öğrenciler tiyatro saati geldiğinde bütün koltukların bir anda protokole verilmesi nedeniyle salona giremedi.

Durumu protesto eden öğrenciler, üniversiteden bir muhatap bulamadıkları için gösterimin gerçekleştiği Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi önünde topluca protesto eylemi gerçekleştirdi.

‘SUS PAYI OLARAK 70 KİŞİ ALINDI’

Öğrencilerin ısrarlı protestoları üzerine görevliler 70 kişinin içeri girmesi karşılığında protestoların durmasını istedi.

Ortak talepleri arasında tiyatroya alınmak ve yapılan haksızlığın telafi edilmesini isteyen öğrenciler saatlerce AKM’nin önünde bekledi.

‘ÖZEL GÜVENLİKLER KAMERAYA ALDI’

Protestoların artarak devam etmesi üzerine sivil polis ve güvenlik görevlilerini artırarak AKM kapısını tutan üniversite yönetimi, öğrencileri kameralarla kayda aldı.

Gösteriler tiyatronun bitimine kadar sürerken, oyundan sonra öğrencilere böyle bir durumdan haberi olmadığı belirten oyuncu Onur Saylak, oyunu yeniden ücretsiz olarak oynayacaklarının sözünü verdi.

İstanbul Tiyatrolar Birliği (ISTIB) öğrencilerin maruz kaldığı  tutumu kınadı. ISTIB Başkanı Volkan Taha Şeker, Anadolu Üniversitesi Rektörlüğünü kınadıklarını, öğrencilerin protokolden daha değerli olduğunu, rektörlerin gelip geçici olduğunu ama öğrencilerin baki kalacaklarını belirtti.

belirtti.

Mavi Kumpanya tarafından yapılan açıklamada, Eskişehir Anadolu Üniversitesi mağdur öğrencilerine, Mavi Kumpanya Sahnesi ve ekibin her türlü imkanının seferber edileceği belirtildi. 

Nuri Pakdil hayatını kaybetti

Nuri Pakdil hayatını kaybetti Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Nuri Pakdil’in yaşamını yitirdiğini Metin Türk edebiyatının önemli isimlerinden Nuri Pakdil tedavi gördüğü hastanede vefat etti.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Nuri Pakdil için bir taziye mesajı yayınladı.

“Nuri Pakdil bey Hakk’ın rahmetine kavuştu. Kendisine Allah’tan rahmet diliyorum. Bir güzel insan daha göçtü… Mekanı cennet olsun.”
Nuri Pakdil, kendine has üslubuyla yaptığı meşhur devrimci selamıyla da biliniyordu.

NURİ PAKDİL KİMDİR?
Kamuoyunda ‘Kudüs Şairi’ olarak tanınan ve Kudüs hakkındaki eserleriyle bilinen şair yazar Nuri Pakdil, 1934’te Kahramanmaraş’ta başlayan hayatı boyunca onlarca deneme ve şiir kaleme aldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’ne layık görüldü. En çok ‘Ebubekir Sonumut’ müstear ismini kullandı. İşte, Nuri Pakdil hakkında merak edilen ayrıntılar…

1934 yılında Kahramanmaraş’ta dünyaya geldi. Lise eğitiminin ardından İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. İlk çalışmalarını, şiir ve deneme türlerinde memleketinde “Demokrasiye Hizmet” gazetesinde yayımladı. Lisedeyken “Hamle” adında bir dergi çıkardı. İstanbul’da bir haftalık dergide sanat sayfaları düzenledi.

1969 yılında “Edebiyat” dergisini ve 1972’de Edebiyat Dergisi Yayınları’nı kurdu. Edebiyat Dergisi Yayınları’nın ilk kitabı Batı Notları’dır. Edebiyat dergisi, kimi aralıklarla uzun yıllar sürdürdüğü yayınına, Aralık 1984’te ara verdi. Edebiyat Dergisi Yayınları, 1972-1984 yılları arasında 18’i Nuri Pakdil imzasını taşıyan, 45 kitap yayımladı.

28 Şubat 1997 tarihinde Edebiyat Dergisi Yayınları’ndan yeniden kitap yayımlamaya başladı. Daha önce yayımlanan 5 kitabın yeniden çalışılmış basımı ve 12 yeni kitabın ilk basımları yapıldı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’ne layık görüldü. Kasım 2014’te Necip Fazıl Saygı Ödülü’nün ilkini aldı.

2014 yılında TRT1’de yayınlanmış olan “Yedi Güzel Adam” dizisinde kendisinden bahsedildi. Hiç evlilik yapmayan Nuri Pakdil, iyi deredece Fransızca biliyor ve Kasik Batı müziği ile edebiyatına ilgi duyarak yakından takip ediyor.

Yazarlığı boyunca 16 müstear isim kullanan Nuri Pakdil’in en çok tercih ettiği ise “Ebubekir Sonumut” olmuştur.

NURİ PAKDİL’İN KİTAPLARI
Harikalar Tablosu / Prevert, Oyun/Çeviri, Temmuz 1974. Ay Operası / Prevert, Şiir/Çeviri, Nisan 1975. Biat II, Deneme, Ocak 1977. Bağlanma, Deneme, Şubat 1979. Bir Yazarın Notları II, Deneme, Aralık 1980. Put Yapımevleri, Oyun, Nisan 1980. Biat III, Deneme, Nisan 1981. Anneler ve Kudüsler (Şiir) Bir Yazarın Notları III, Deneme, Mayıs 1981. Kasırganın Çatırtıları / Guillevic, Şiir/Çeviri, Mayıs 1981. Bir Yazarın Notları IV, Deneme, Eylül 1982. Kalbimin Üstünde Bir Avuç Güneş, Oyun, Haziran 1982. Edebiyat Kulesi, Deneme, Şubat 1984. Sükût Sûretinde, Şiir, Şubat 1997. Derviş Hüneri, Deneme, Mart 1997. Batı Notları, Gezi-İzlenim, Mart 1997. Arap Saati, Deneme, Mayıs 1997. Umut, Oyun, Haziran 1997. Ahid Kulesi, Şiir, Haziran 1997. Korku, Oyun, Ağustos 1997. Klas Duruş, Deneme, Ekim 1997. Arap Şiiri (Güldeste) I, Şiir/Çeviri, Haziran 1998. Arap Şiiri (Güldeste) II, Şiir/Çeviri, Haziran 1998. Kalem Kalesi, Deneme, Ekim 1998. Bir Yazarın Notları I, Deneme, Mart 1999. Osmanlı Simitçiler Kasîdesi, Şiir, Temmuz 1999. Otel Gören Defterler 1: Çarpışan Sesler, Deneme, Aralık 1999. Otel Gören Defterler 2: Yazının Epik Resmi Çekildiği Sırada, Deneme, Mayıs 2000. Otel Gören Defterler 3: Büyük Sorgu, Deneme, Kasım 2001. Otel Gören Defterler 4: Simsiyah, Deneme, Nisan 2002. Otel Gören Defterler 5: Ateş Hattında Harf Müfrezeleri, Deneme, Ocak 2003. Otel Gören Defterler 6: Yazmak Bir Mûcize, Deneme, Haziran 2005.

Süha Uygur görevden alındı


İstanbul Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmenliği görevini yürüten Süha Uygur görevden alındı. Uygur, görevden alındığını sosyal medya hesabından duyurdu.

Süha Uygur Kimdir?

Süha Uygur 1 Ocak 1958 tarihinde Adana’da doğdu. Sanatçı, 1980 yılında Necla – Nejat Uygur Tiyatrosu’nun Tiyatro Müdürlüğü’ne getirildi ve bu görevi 1992 senesine kadar devam etti.
Bu süre içerisinde Nejat Uygur’un sergilediği bazı oyunlarda oyunculuk, yönetmen yardımcılığı ve yönetmenlik yaptı. 1993 senesinde kardeşleri Süheyl ve Behzat Uygur ile beraber “Genç Uygurlar Tiyatrosu” nu kurdu. Bu süre içerisinde “Boynuz Kulağı Geçer”, “Tele Köle”, “Üç Salakşörler” oyunları sahnelendi.
2001 yılına kadar görevine devam etti. 2001 yılında Uygur Sanat oluşumunu kurdu. Ve babası Nejat Uygur’un hastalandığı 2006 yılına kadar bu oluşumu sürdürdü.
Bu oluşum içeresinde “Türkiye’nin Delisi”, “Şeyini Şey Ettiğimin Şeyi”, “Kodum mu Oturturum”, oyunlarında yapımcı ve yönetmen olarak görev aldı.
2006-2009 seneleri arasında babasının rahatsızlığından dolayı çalışmalarına ara verdi. 2009 yılında rahmetli babasının isteği ile Uygur Çocuk Tiyatrosu’nu kurdu.
“Bu Dünya Hepimizin”, Küçük Kız ve Yıldızlar”, “Güneşe Yolculuk”,” İyilik Ağacı”, “Kırmızı Pabuçlar”,” Mıknatıs Çocuk”, “Çocuk Ülkesi” ve “Pamuk Prenses Mikroplar Ülkesinde” oyunların genel sanat yönetmenliğini yaptı.
2014 yılında Uygur Çocuk Tiyatrosu’nu yeniden hayata geçirdi. 2015 yılında hâlâ sahnelenmekte olan “Kapıdaki Düşman” isimli oyunun genel sanat yönetmenliğini yaptı.

Son Meddah Erol Günaydın vefatının 7. yılında anılıyor

Meddahlık geleneğinin son temsilcilerinden, usta oyuncu, yönetmen ve senarist Erol Günaydın, vefatının 7. yılında yad ediliyor.

“Hiç kimse görmese, bitse bile, ölse, geberse bile yine tiyatro yapardım ben.” diyecek kadar sahne aşığı Günaydın, Karadenizli Kiziroğlu ailesinin bir ferdi olarak 16 Nisan 1933’te Trabzon’un Akçaabat ilçesinde dünyaya geldi.

Sanatçı, henüz çocukken geçirdiği hastalık nedeniyle yürüyemediği dönemde, yattığı odanın duvarını maviye boyadı. Üçüncü sınıftayken şiveli konuşmasından dolayı alay edilmesinden rahatsız olan Günaydın, geceleri konuşma çalışmaları yaptı.
Erol Günaydın, yatılı okuduğu Galatasaray Lisesinde arkadaşlarını güldürmesiyle dikkati çekerken, hafta sonları Beşiktaş’taki açık hava sinemasına gider, “Kamburun Sineması”nda Dümbüllü İsmail’i izler, hafta içinde ise arkadaşlarına izlediklerini anlatırdı.
Kendi ifadesiyle, Galatasaray’da yatılı okumanın kendisine çok şey kattığını aktaran Günaydın, sınıf maçına gittiği bir gün o dönem İstanbul Şehir Tiyatrolarında olan oyuncu Bilge Zobu ile beraberindekilerin zorlamasıyla oyunculuk imtihanına girmeye karar verdi. Mollier’in “Cimri”sinden bir parça ezberleyerek sahneye çıkan sanatçı, Necdet Mahfi Ayral, Reşit Baran, Ahmet Kutsi Tecer ve Haldun Taner’in jüri olduğu sınavı kazandı.

Başarılı oyuncu, sahneye ilk kez İsmail Hakkı Baltacıoğlu’nun “Andaval Palas” piyesinde canlandırdığı hırsız rolüyle çıktı. İkinci sene Çehov’un “Teklif” oyunuyla başarısı göz dolduran sanatçının ünü, tiyatrocu, yönetmen, oyuncu ve yapımcı Muhsin Ertuğrul’a ulaştı.

Ailesinin ve öğretmenlerinin kızmasına rağmen tiyatro yapmaktan vazgeçmeyen başarılı oyuncu, ABD’den dönen genç yönetmen Haldun Dormen’in ilk oyuncusu oldu. Dormen Tiyatrosunun açılışında yer alan ve Haldun Dormen ile birçok oyun sahneleyen Günaydın, Philip King’in “Papaz Kaçtı” isimli oyunuyla 1955’te profesyonel oyunculuğa başladı. Sanatçı, Kadıköy’deki Süreyya Sinemasındaki oyunla bir yıldız olduğunu kanıtladı.

Günaydın, 1956’da Muhsin Ertuğrul’un yöneticiliğini yaptığı Ankara Devlet Tiyatrosu oyunlarında rol aldı. Ağrı’da bir süre öğretmenlik yapan usta oyuncu, bir turne sırasında İzmir’de eşi Güneş ile tanıştı. “Tiyatro ezbercilik değil, içinden gelerek oynayacaksın”
Sanatçı, küçük büyük demeden her rolde oynamasıyla dikkati çekerken, “Tiyatro ezbercilik değil, içinden gelerek oynayacaksın.” diyerek, oyunculuğun duyguyla yapılması gerektiğini her fırsatta vurguladı.

Tiyatro incelemeleri yapmak üzere Ergun Köknar’la gittiği Fransa’daki Avignon şehrinde ünlü isimlerle tanışan Günaydın, 1960’tan itibaren sinema filmlerinde rol aldı. Günaydın, “Yeşil Kurbağalar” adlı sinema filminde oynadı, Halide Edip Adıvar’ın eserinden 1967’de sinemaya uyarlanan “Sinekli Bakkal” filminde canlandırdığı “Kız Tevfik” tipiyle hafızalarda yer etti.

Sanatçı, senaryosunu kaleme aldığı ve Altan Erbulak’la oynadığı “Güzel Bir Gün İçin” filmiyle 4. Antalya Film Şenliği’nde “En İyi Senaryo” ve “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu” ödüllerini aldı. “Oliver” müzikalindeki rolüyle İlhan İskender ödülünü, 46. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde de Yıldırım Önal anı ödülünü aldı.

Başarılı oyuncu, Cemal Reşit Rey’in müziklerini yaptığı “Yaygara” (1970), “Uyy Balon Dünya” (1970), “İstanbul Masalı” (1971) müzikallerini yazdı.
Erol Günaydın’ın canlandırdığı meddah gösterileri, Nasreddin Hoca tiplemesi, çizgi film kahramanı Ayı Yogi seslendirmesi ve diğer pek çok karakter en tanınan ve kıdemli aktörlerden biri olmasında etkili oldu. Kavuklu Hamdi’den İsmail Dümbüllü’ye uzanan meddahlık geleneğinin son temsilcilerinden olan sanatçı, 1972’de kurulan Akbank Çocuk Tiyatrosunun yöneticiliğini yaptı. 1977’de kapanana kadar, Dormen Tiyatrosunda birçok oyunda izleyiciyle buluşan Günaydın, ayrıca Tuncel Kurtiz, Suna Keskin ve Cahit Irgat ile Genar Tiyatrosunu kurdu.

Lise eğitiminden kaynaklı Fransız ekolüyle geleneksel oyunculuğu birleştiren sanatçı, yaşamı boyunca birçok ödülün sahibi oldu.

Usta sanatçı, bir açıklamasında yaşam felsefesinin sevgi üzerine kurulu olduğunu dile getirerek, “İnsanlar hayatımın en büyük serveti. Bütün gezdiğim yerdeki insanlara hep sevgiyle baktım, onlara da sevgiyle baktım. Kimseye kızmadım, herkese hak verdim. Belki de bu sevgi dağıtımı beni çok mutlu ediyor. Bu sevgiyle belki bana hayat verdiler, nefes aldırdılar. Her zaman gülüyorum, gülümsüyorum. Ne yapayım?” şeklinde görüşlerini dile getirmişti.

Küçük Sahne, Ses Tiyatrosu, Kent Oyuncuları, Ali Poyrazoğlu, Gülriz Sururi Engin Cezzar Tiyatrosu, Feridun Karakaya Tiyatrosu, Şan Tiyatrosu, Orta Oyuncular ve Kenterler tiyatrolarında oynayan Günaydın, 15 Ekim 2012’de yaşama veda etti.
Gazeteci-yazar Emine Algan tarafından 2007’de Günaydın ile gerçekleştirilen Nehir Söyleşisi “İki Kalas Bir Heves” başlığıyla kitap olarak okuyucuyla buluştu.

Günaydın’ın rol aldığı oyunlardan bazıları şöyle:
“Papaz Kaçtı, Nuh, Kleopatra’nın Me­zarı, Tey­zesi, Aşk Otu, Benimle Oynar mısınız?, Duvarların Ötesi, Zafer Madalyası, İkinci Baskı, Canlı May­mun Lokantası, Yaygara, Uyy Balon Dünya (1970), İstanbul Masalı (1971), İstanbul’u Satı­yorum, Yorgun Matador, Bir Tutkunun Yüzyılı / Estragon.”

Sanatçının rol aldığı bazı diziler ve filmler ise şunlar:
“Gün Akşam Oldu, Geniş Aile Yekta Amca, Balkan Düğünü, Akasya Durağı, Sinekli Bakkal, Hatırla Sevgili, Geçmiş Zaman Olur ki, Cennet Mahallesi, Bir Demet Kahkaha, Sıdıka, Tatlı Kaçıklar, Köşe Kapmaca, Çiçek Taksi, Son Fasıl, Mahallenin Muhtarları, Doktorlar. Orada, Lodos, Kanal-İ-zasyon, Güneşi Gördüm, En Mutlu Olduğum Yer, 7 Kocalı Hürmüz, Nekrüt, Destere, Beyaz Melek, Pardon, Duyar Mısın Feryadımı, Pehlivan, Bir Yudum Mutluluk, Sinekli Bakkal, Kibar Haydut, Güzel Bir Gün İçin, Battı Balık, Kardeş Uğruna, Yeşil Kurbağalar.”

Günaydın, ayrıca “Güzel Bir Gün İçin” (1965) filminin senaryosuna da imza atmıştı.

Yeşilçam Ustası Abdi Algül hayatını kaybetti

Yeşilçam sinemasında pek çok filmde yer alan Abdi Algül hayatını kaybetti. Kemal Sunal komedilerinin unutulmaz oyuncusu, 86 yaşında hayata gözlerini yumdu. Algül’ün son hali içler acısıydı.

Tarık Ünlüoğlu’nun cenazesinde Selçuk Yöntem’i soydular

Ünlü oyuncu Tarık Ünlüoğlu, 1 Ekim’de hayatını kaybetmiş dün de son yolculuğuna uğurlanmıştı. Cenaze törenine, Ünlüoğlu’nun yakın dostları katıldı. Selçuk Yöntem de oradaydı.

CEBİNDEN PARASINI ALDILAR

Yöntem, cenazede tatsız bir olay yaşadı. Kalabalıktan faydalanan bir kişi, Yöntem’in cebinden 1.500 TL’sini çaldı.

SELÇUK YÖNTEM SİNİRLENDİ

Hırsızlık olayını sonradan fark eden Selçuk Yöntem, olayın peşini bırakmayacağını söyledi.

Savaş Aykılıç’ın acı günü

Devlet Tiyatroları Sanatçısı Savaş Aykılıç önceki gün annesini Güler Özlem Aykılıç’ı kaybetti. Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedilen merhumeye rahmet, Aykılıç ailesi de sabır dileriz.

Taziye Yeri:
Mecidiyeköy Gülbag Mah. Şehit Ertuğrul Kabataş CAD. No 30 Meriçkonak Apt. B Blok Kat:1 / Daire: 4 Şişli / İstanbul

Tarık Ünlüoğlu hayatını kaybetti

Ünlü oyuncu Tarık Ünlüoğlu yaşamını yitirdi.
‘Kurtlar Vadisi’, ‘Gümüş’ ve ‘Eyvah Eyvah’ gibi birçok dizi ve filmde rol alan ünlü oyuncu Tarık Ünlüoğlu, bugün hayata gözlerini 61 yaşında yumdu. AKCİĞER TEDAVİSİ GÖRÜYORDU
Yetkililer bir süredir Ünlüoğlu’nun akciğer tedavisi gördüğünü ve bu rahatsızlığı nedeniyle ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ dizisinin setlerine de katılamadığını belirtti.